15 yaşında bir medrese öğrencisi iken hocası tarafından verilmiş olan Bedi-üz-Zaman (Zamanın Güzelliği) lakabı ile anılmaktadır.
Bediüzzaman Said Nursi 1878 yılında Bitlis iline bağlı Hizan ilçesinin Nurs köyünde dünyaya geldi. Yedi çocuklu bir ailenin 4. çocuğu olarak doğdu. babasının ismi Mirza, Annesinin ismi Nuriye'dir.
Çocukluk yıllarında çevresinde medreselerde eğitim görmüştür. Kendisinde görülmüş olan hafıza gücü nedeni ile Molla Said-i Meşhur diye ilk önceleri anıldı. Daha sonra Bediüzaman unvanı ile şöhret bulmuştur. Talebelik yıllarında İslami İlimlerle ilgili tam doksan kitabı ezberledi. Şirvan, Siirt, Bitlis, Doğubeyazıd, Tillo ve Mardin'e gitti. Daha sonra Van'a gitti ve 12 yıl yaşadı. Van'da kaldığı zamanlarda eğitim metodunu kendisinin hazırladığı bir medrese kurdu.
Gerçek hedefi metodunu kendi hazırladığı bir Üniversite kurmaktı. Bu üniversitede din ilimleri ve fen ilimleri birlikte öğretilecek, etnik diller serbest tutulacaktı. Bu üniversiteyi Kahire'deki Ezher Üniversitesinden ilham alarak Medreset-z- Zehra ismini verdi.
Bu üniversiteyi kurmak adına 1900'lü yılların başında İstanbul'a geldi. 13 Nisan 1909 yılında 31 Mart Vakası isyanında isyancıları yatıştırmaya çalışmış, isyan bastırıldıktan sonra Said Nursi'de olaya karıştığı iddiası ile tutuklanmıştır. Mahkeme sonrası beraat etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursi I. Dünya Savaşı yıllarında 191 yılında Doğu Cephesinde gönüllü Milis alay komutanlığı yapmıştır. Savaş esnasında yaralanmış ve Ruslar tarafından 2.5 yıl esir alınmıştır. Bolşevik İhtilalinde kargaşadan yararlanarak kaçarak kurtulmuştur.
İstanbul'a geldikten sonra Osmanlı'nın en üst dini danışma merkezi olan ve Mehmet Akif Ersoy'un sekreterliğini yaptığı Darü-l Hikmeti'l İslamiye'de 4 yıl görev yapmıştır.
1925 yılında Van'da görev yaparken meydana gelen Şeh Said hareketi nedeni ile bu harekete karşı çıkmasına rağmen, tedbir olması amaçlı önce Burdur, Isparta, Eğirdir ve barla'ya sırası ile gönderilmiştir. Burada sekiz kalan Said Nursi Risale-i Nur Kur'an Tefsirinin çoğu bölümünü burada yazmıştır. Bir çok mahkemeye çıkmış hepsinden beraat etmiştir.
1950 yılında çok partili hayata geçildiğinde dini hak ve hürriyetler genişlemiş ve Said Nursi eserlerini matbaalarda bastırılabilmiştir. 23 Mart 1960 yılında 82 yaşında Şanlı Urfa'da vefat etti.
Naaşı Halilürrahman Dergahında defnedildi. 2 ay sonra askeri bir darbe oldu ve Milli Birlik Komitesi Said Nursi'nin Kabrinin nakledilmesine karar verdi. 12 Temmuz 1960 yılında mezarı Urfa'dan alınarak Isparta şehir mezarlığında gizlice defnedildi.