Salim Ensarioğlu: İYİ Parti merkez sağ yörüngesinden savruldu

TAKİP ET

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu, Şeyh Said ile ilgili açıklamaları nedeniyle partisi tarafından disipline sevk edilince, istifa etti.Salim Ensarioğlu, "İYİ Parti merkez sağ yörüngesinden savruldu" dedi.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu, Şeyh Said ile ilgili açıklamaları nedeniyle partisi tarafından disipline sevk edilince, istifa etti.

Merkez sağ parti iddiasıyla ortaya çıkan ancak git gide rotasından çıkan İYİ Parti, milliyetçi çizgi izlemeye başlayınca partiden istifaların ardı arkası kesilmedi.

Son olarak İYİ Parti’den istifa eden isimler arasında  İYİ Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu da yerini aldı. Genel Başkan Meral Akşener’in siyasi söylemleri üzerine resmi sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yapan Ensarioğlu, şunları söyledi:

“Şeyh Said efendiye dönük yapılan hakaretlere cevap oluşumdaki beyanlarım ilk kez tarafımca dile geliyormuş gibi değerlendirilmesini de hayretle izledim. Zira ben Doğru Yol Partisi döneminde de, Bakanlık yaptığım dönemde de ve İYİ parti içerisinde aktif olduğum süre içerisinde de Şeyh Said efendiye dönük gayri ahlaki tüm yaklaşım ve ifadelerin karşısında durdum. 

DYP de siyaset yaparken ve bakanlık dönemlerimde; adına ne derseniz deyin Kürt sorununun şiddet sarmalından çıkarabilmek, insanlarımızın akan kanının durdurulması için dönemin koşullarında Kürt sorunun çözümüne yönelik hazırladığım ve bugünkü tartışmaların da yer aldığı raporları 9. Cumhurbaşkanımız merhum Sayın Süleyman Demirel’e ve dönemin başbakanı merhum sayın Necmettin Erbakan’a ve Başbakan Yardımcımız sayın Tansu Çiller’e sunmam günlerce yazılı basınımızda yazılıp çizilmiştir. Ayrıca Şeyh Said efendi için kamuoyu ile paylaştığım ilk açıklamamda ‘…daha önce de defalarca dile getirdiğim üzere….’ İfadesini de belirtmiştim.

İYİ Parti’nin Ortadoğu politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı iken Aralık 2022’de ‘Kayıp Bedenler’ başlığı ile genel merkeze sunduğum raporu, Bediüzzaman Said Nursi, Şeyh Said, Seyid Rıza ve diğerlerinin naaşlarının ailelerine tesliminin geçmişteki acıları bir nebze de olsa dindirip ülke barışına katkı sunacağı inancı ile vermiştim. Hafıza barışı tabirim tam da buna isabet eden özet bir ifade niteliğindedir. Bu talepler o günlerde tepkisel bir yaklaşıma sebep olmazken, ne hikmetse bugünlerde disipline sevkimin gerekçesi olmuştur. 

Bu da 3. Kongreden sonra oluşan yeni yönetimdeki zihniyetin merkez sağ yörüngesinden savrulmasının ispatlarından biridir. Merkez parti farklı görüşleri ve hassasiyetleri içerisinde barındırır. Ancak, yeni yönetimde hegemonyayı oluşturan zihniyetin, farklı görüşlere ve hassasiyetlere tek bir cevabı var; o da disipline sevk olmuştur. 

Kaldı ki Kürşat Zorlu parti sözcülüğü konumuna getirilirken sayın genel başkan tarafından bana gönderilip, Doğu ve Güneydoğu politikaları ve Kürt seçmenin hassasiyeti ile ilgili şahsım ile istişare edilmeden bir açıklama yapılmayacağı ve politika belirlenmeyeceği tarafıma iletilmişti. Ancak 3. Kongre sonrasında yapılan açıklamalarda özellikle de Şeyh Said efendi ile ilgili gündemde şahsımla hiçbir istişare ve bilgi akışı olmamıştır. Bütün bunların ışığında ilkeli siyasetten asla taviz vermeyeceğimi değerli kamuoyunun bilmesini ister, saygılarımı sunarım.”