Çocukluk döneminde okumak daha iyi bilişe, zihinsel iyiliğe yol açar

TAKİP ET

Yeni araştırmalar, erken çocukluk döneminde haftada yaklaşık 12 saat zevk için okumanın beyin gelişimini artırdığını ve ergenlikte daha iyi bilişsel performansa ve zihinsel esenliğe yol açtığını ortaya koyuyor.

Yeni araştırmalar, erken çocukluk döneminde haftada yaklaşık 12 saat zevk için okumanın beyin gelişimini artırdığını ve ergenlikte daha iyi bilişsel performansa ve zihinsel esenliğe yol açtığını ortaya koyuyor.

Erken çocukluk, bir kişinin hayatındaki kritik bir nörogelişimsel dönemdir. Beynin, bir bireyi gelecek yıllar boyunca etkileyecek beceri ve davranışları hızla öğrendiği bir dönemdir. Oyun oynamak, okula gitmek ve yazılı dil okumak, çocukluk döneminde beyin gelişiminde rol oynar ve bu da ergenlik döneminde bilişsel yeteneklere katkıda bulunabilir.

Bazı araştırmalar, okumanın iki farklı beyin ağını harekete geçirdiğini öne sürse de, çocukken okumanın ergenlik yıllarında beyin yapısı, bilişsel yetenekler ve zihinsel sağlık üzerindeki etkisinin ne olduğu net değil.

Bununla birlikte, 28 Haziran'da Psychological Medicine'de yayınlanan bir araştırma, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 10.000'den fazla genç gençten oluşan büyük bir kohort kullanarak bunu daha yakından inceledi. Küçükken zevk için okuyan gençlerin bilişsel testlerde daha iyi performans gösterdiğini, daha iyi zihinsel sağlıktan keyif aldıklarını ve genç yaşta okumayanlara göre daha büyük beyin hacimlerine sahip olduklarını buldular.

Araştırmayı yürütmek için araştırmacılar, iki ila dokuz yaşları arasında zevk için okumaya başlayan gençleri, okumaya çok az ilgi gösteren veya daha sonra okumaya başlayan ergenlerle karşılaştırdılar.

Ekip, bilişsel testler, zihinsel sağlık değerlendirmeleri, davranışsal değerlendirmeler ve klinik görüşmelerden elde edilen verileri analiz etti. Ayrıca katılımcıların beyin taramalarını da incelediler. Ayrıca analiz, sosyoekonomik durum gibi sonuçları çarpıtabilecek faktörleri de dikkate almıştır.

Analizin ardından ekip, 10.243 katılımcının yaklaşık yarısının çocukluk döneminde üç ila on yıl boyunca kitap okuyarak geçirdiğini buldu.

Ayrıca, genç yaşta okumaktan zevk alan gençlerin sözel öğrenmeyi, hafıza ve konuşma gelişimini ve akademik başarıyı değerlendiren bilişsel testlerde daha iyi performans gösterdiğini keşfettiler.

Ek olarak, bu gençler daha az stres belirtisi, depresif belirtiler ve davranışsal zorluklar sergilediler.

Ekip, katılımcıların beyin taramalarını incelediklerinde, erken yaşta zevk için okumaktan zevk alan gençlerin, orta derecede daha büyük toplam beyin alanlarına ve hacimlerine sahip olduğunu buldular. Bu, bilişsel işlev, davranış ve dikkatten sorumlu beyin alanlarını içeriyordu.

Dahası, küçük çocuklar olarak sık sık kitap okuyan gençler, okumayanlara göre geceleri daha uzun uyudular ve akıllı telefon veya tablette daha az zaman geçirme eğilimindeydiler.

Bilim adamları, haftada yaklaşık 12 saat okumanın en fazla faydayı sağladığını belirlediler. Bununla birlikte, bundan daha fazla okumanın ters etkiye sahip olabileceğini söylüyorlar - muhtemelen okumaya bu kadar çok zaman harcamak, sosyalleşme veya bilişsel işlevi de geliştirebilecek fiziksel aktivitelere katılmak için çok az yer bıraktığından.

Cambridge Üniversitesi Psikiyatri Bölümü'nden Profesör Barbara Sahakian bir haber bülteninde "Okuma sadece zevkli bir deneyim değil - düşünmeye ve yaratıcılığa ilham verdiği, empatiyi artırdığı ve stresi azalttığı yaygın olarak kabul ediliyor" diye açıklıyor.

Sahakian ekliyor: "Ancak bunun da ötesinde, çocuklarda önemli gelişimsel faktörlerle bağlantılı olduğuna, onların bilişlerini, zihinsel sağlıklarını ve gelecekteki öğrenme ve esenlik için köşe taşları olan beyin yapılarını iyileştirdiğine dair önemli kanıtlar bulduk."